Yıl : 2105

Amerika’nın Ohio bölgesindeki Future Baby tesislerindeki uzun koridorlar her zamanki gibi sessizdi. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin uğrak yerlerinden birisi olan bu teknoloji kampüsü, geleceğin insanları üzerine yapılan genetik çalışmalara yeni bir boyut kazandırmıştı.

Tesisin ana binasından geçen ziyaretçiler çeşitli işlemler için dronelar yardımı ile gidecekleri bölümleri çok rahat bir şekilde bulabiliyorlardı.

A7 bölgesindeki binalardan birisinde yer alan bekleme salonundaki insanlar sıkıntılarını gidermek için televizyon ekranınlarına amaçsız bir şekilde bakıyorlardı. Aslında hepsinin aklı biraz sonra yapacakları görüşmede neler olacağı konusundaydı. Kafaları karışıktı.

Televizyon ekranın beliren zenci bir kadın doktor, oldukça kırmızı rujla boyalı dudaklarından şu cümleleri çıkarıyordu:

“Yaklaşık 10 yıl önce ilk kez hayata geçen özel tasarım bebekler artık teknik işlemler dahilinde onaylanan çiftler için sunulmaya başlanmıştır. Bu teknoloji geleceğin insanları yaratmak için planlanmıştır. Bu sayede bilinen tüm hastalıklara karşı bağışıklık kazanmış, zeka seviyeleri, duygusal birikimleri çok üst seviyede çocuklarınız olabilir. Tamamen sağlıklı üreme teknolojileri ile birlikte diğer çocuklardan hiçbir farkı olmayacak bir şekilde çocuğunuzu dünyaya getirebileceksiniz. Future Baby sadece doğumda değil yaşanabilecek her türlü sorunda yanınızda olmaya devam edecektir. Etik ve ahlaki hiçbir sorun içermeyen bu teknoloji için tüm lisanlar alınmıştır. Ayrıca ödemeler için de çeşitli kredi avantajlarımız bulunmaktadır. Bize gelin ve Future Baby ile ailenize yeni bir birey kazandırın!”

Bu çok heyecanlı konuşma sonrası ilgi çekici fakat bir yandan da insanı rahatlatan bir müzik odaya dolmuştu. Bekleme odasında Marry ve Fred dışında 4 çift daha vardı. Bu beşli grup elemeleri geçmiş ve son olarak yapılacak mülakat aşamasına katılma şansı elde etmişlerdi.

Mülakat sonucunda hangi çiftin bebek sahibi olabileceği konusunda bir bilgi yoktu. Gayet soğuk ve beyaz duvarlardan başka hiçbir şey onlara şu an tüyo vermiyordu. Marry ve Fred yıllardır olmayan çocuklarının üstüne henüz ileri deneme aşamasındaki bu teknoloji ile çocuk sahibi olma kararı vermişlerdi. Anne ve babaları her ne kadar karşı çıksa da, reklamlar ve ödeme kolaylıkları ile bu teknolojide yer alabileceklerini düşünmüşlerdi. Yaklaşık bir yıldır süren test aşamalarında da artık son noktaya gelmişlerdi. İkisinin de seçilecek olan aile olacakları konusunda içlerinde bir heyecan vardı.

Zamanın ne kadar geçtiğini farketmeseler de, artık sıkılmaya başlamışlardı. Odanın bir köşesinde yer alan sonradan kapı olduğu farkettikleri duvar aralandı. Duvarın ardından gayet uzun ve ince dudaklara sahip bir hemşire çıktı. Güler yüzle hepsini selamladıktan sonra mülakata alınacak aileler sıralaması hakkında bilgi verdi.

Mülakata ilk girecek çift Güney Dakato’dan gelen January ve Sonja çiftiydi. Gayet geleneksel bir yaşam tarzına sahip olan bu çift, verilen haber sonrası heyecanlanmamışlardı bile…

Sanki onları buraya isteyerek getirmemişlerdi. Birbirlerine bakarak ayaklandılar ve ilk mülakat çifti olarak ince dudaklara sahip güzel hemşirenin peşinden odaya girdiler.

İç oda bekleme odasından daha büyüktü sağ tarafa ilerlediler ve hemşiren işaret ettiği yerlere oturdular. Hemşire kemdine ait bölüme geçti.

Kısa bir süre sonra duvardaki ekranlar açıldı. Duvardaki 8 ekranda da farklı yüzler vardı. Ekranların birinden konuşma sesleri geldi.

“Aramıza hoşgeldiniz, bugün mülakat yapmak ve sizinle ilgili yaşanması muhtemel gelişmeler için buradayız. Kusura bakmayın ben ve ekibim çeşitli protokoller gereği sizi böyle ağırlamak zorundayız. Mahsur görmeyeceğinizi umuyorum”

Bu kısa giriş konuşması huzursuz olan ve soğuk karşılamaya karşı mutsuz bir tepki gösteren çifti az da olsa rahatlatmıştı.

Konuşmalar bir süre durakladı, bu sessizlik süresince ekranlardan bazıları hareketlendi, ilk konuşmayı yapan ve kendini ben ve ekibim olarak tanıtan kişi tekrar söz aldı.

“Adım. Dr. Alan, Future Baby’nin kurucusuyum. Bu tesiste size önceden de bilgi verildiği gibi tasarlanan bebeklerin üretimi ve gelişimini sağlıyoruz. Bugün bu aşamaya kadar gelebildiğinize göre siz de bu konuda çalışma yapmayı planladığım çiftlerden birisiniz. Tüm raporlarınızdan olumlu sonuçlar almışsınız, fakat bu konuda sizin ile konuşmamız gereken bazı konular olduğundan dolayı son bir görüşme aşamasına çağırdık. Bu görüşmenin sonucunda size olumlu veya olumsuz bir cevap vereceğiz. Bu durum aslında bizden çok sizin elinizde...”

Teknik konuşmalar sonrası diğer isimler söz alarak konu derinlemesine görüşülmeye başladı. Fakat konuyla ilgili olumlu bir cevap verilmedi. Kurul izin alarak yaptığı son oylama da çifte bu hakkın verilmesini istemedi. Güney Dakato’lı çift bu durum karşısında nötr kaldı. Muhtemelen onlarda çeşitli istekler karşısında bu pahalı işlemi karşılayamayacaklarını düşündüler. Sonuçta tasarım bebekler öyle süper marketten alınabilecek ve dokunulduğunda seni seviyorum diyecek bebekler kadar ucuz değildi.

---

Bu sırada bekleme salonundaki çiftler eksilmelerine rağmen halen ciddi havadan sıyrılamamıştı. Hepsi sıkılganlıklarını belli etmesine rağmen sessiz kalmayı tercih ediyordu. Kanlarının ısınmadığı çift içerde ne yapıyordu. Neler oluyordu, bunu ancak eşlerine sorabiliyordu. Kimse fikirlerini açık bir şekilde beyan etmek istemiyordu. Hepsi bu teknoloji ile çevrili enstitüde herşeyin kayıt altına alındığı hissedebiliyordu.

Çiftin geri döneceği anı beklerken kapının tekrar açıldığını gördüler ve dikkat kesildiler. Az önceki hemşire elinde yeni bir kağıt ile bekleme salonuna giriş yaptı. Güney Dakotalı çift görünürlerde yoktu.