Sanırım Aerodinamik konuları ile ilgilenen insanların Ahmet Çelebi ile tanışıklıkları daha önceye dayanır.

Net olarak elimizde kanıt olmasa da, sadece Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde konu edilen Hazerfan Ahmet Çelebi. Öncelik bin anlamına gelen hazer ve fen ile beraber bin fenli, bir tane feni olan (on parmağında on marifet bir insan) birisi olarak bilinmektedir.

Defalarca yaptığı denemeler sonrasında, Galata Kulesi'nden hava akımına kendini bırakıp kartal kanatları ile uçup, Üsküdar Doğancılar Meydanı'na inen Ahmet Çelebi, önce padişahın bir kese altınına mazhar olsa da, bu olayı canlı olarak gözleri ile izleyen IV. Murad tarafından "bu adem pek havf (korkulacak) bir ademdir. her murad edinse elinden gelir (ünvan burada...), böyle kimselerin bekası caiz değildir." düşüncesi ile Cezayir'e yani o dönem Osmanlı'nın en uç noktalarından birsine sürgün edilmiştir. Orada da vefat ettiği düşünülmektedir.

Adam resmen o dönemde padişah tarafından "ban" yemiş. Ama büyük başarı. Unutmayalım hiçbir başarı cezasız kalmaz.

Ama sonra, hayat sana o başarıyı hediye eder, ölmüşsündür ama halen ismin yaşar.

Selam ile.