Öncelikle iki kitabın yazarlarına teşekkür ediyorum. Kendileri Timur Soykan ve İsmail Saymaz. Her ne kadar kendileri ile aynı yetişme pratiğine ve ortak noktalara sahip olmasam da onları anlamam ve desteklemem yanlış değil.

İki kitabın içeriği birbirine bazı noktalarda bağlanıyor. Hatta Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun Metastaz kitabı da bunlara eklenebilir. Kitap gelen olarak yüzyıllardır Türkiye ve neslimizin yaşadığı bir travma olan "sahte şeyhlere" odaklanıyor.

Hayatım boyunca bir kere canlı şeyh gördüm. İyi bir insandı. Ama bu görüşmemizi 5 dk gibi sınırla düşünebilirsiniz. Adam bunun sonrasında ne yapardı kime yapardı bunları bilmiyorum. Ama o grubun içinden çıkan adamların hepsi istisnasız bir şekilde gördüğüm en adiler kişiler oldu.

Sanırım buradan bakında daha net görülebiliyor demek istediğim.


---

Kitabın genelinde bu ahlaksızlıkları yıllardır ortaya koyan insanlara uygulanan ayrıcalıklar vs.'den bol bol bahsedildi. Bunlar yargı kayıtları ile netleştirildi.

Ama şu nokta biraz karanlık kaldı. Hatta Timur Soykan'ın kitabında Saadettin Merdin adlı bir kişinin altını çizdiği Atatürk'e yapılan saygı duruşları da bu kapsamda yer almalı noktası.

Evet sahte şeyler ne yapıyorsa insanları böle şekillere hapsedip, a biz yoksak siz de yoksunuz. diyorsa. Bugünün kemalist kafaları da aynı. Atatürk'ü bir ilah olarak görüp, onun tekke ve zaviyeleri kapatması ile övünüyorlar. Bu sanırım Atatürk'ü bugünkü kemalistlerin aklama şekli. Oysa buradan bakıldığında bugünkü Kemalist kafanın bu sahte şeylerin peşinden giden embesillerden bir farkı yok.

Hatta Atatürk'ü bir kanunla korumanın altında da bunun yattığını düşünenlerdenim. Yoksa benim Atatürk'le ne tür bir sorunum olabilir ki...

Bu açıdan eksik olmasına rağmen, çok başarılı eserler olarak gördüm. Var olun inşallah daha da yazın.