Ayat Ayat Cinta Konusu ve Üzerine Fikirlerim
Bir süredir ciddi ciddi filme izleme frekansımı değiştirmiştim. Sürekli hızlı moda alıp geçiyordum.
Bugün sonunda izlediğim Endonezya filmi Ayat Ayat Cinta yani Aşk Ayetleri (Sevgi Ayetleri) çok farklı bir endonezya dünyası çizmiş bize.
Uzun süredir büyük dostluklar kurduğum Endonezyalı arkadaşlarıma bu filmi izlediğimden bahsettiğimde şununlar karşılaştım. Bazı kesimlre bu filmi yerlere göklere koyamazken (Titanic gibi), bir kısmı ise çok popülist olduğunu söyledi.
Öncelikle filmin başında yabancı kızlara yapılan aşırı tepkiyi engelleyen bir öğrenci olan ana karakterimiz aslında 11 Eylül sonrası yaşanan gelişmelere bir cevap vermiş. Fakat daha sonra konu büyün kızların dünyasında sevilen bir erkek modeli haline gelen karakterimizin hapise düşmesine falan ilerlemiş.
Oradaki Hz. Yusuf göndermelerinin çok ayrı bir film ortaya çıkardığını söyleyebilirim. Hapisten kurtulan karakter için sanki filmin içinde ikinci bir film varmış gibi olmuş.
Burada bitmedi filmin içine bir film daha koyup iki aşkın arasında kalan ve ikinci eş olarak alan karakterimiz olayı çok daha farklı moda almış gibi göründü gözüme. Sonra onun vefatı olsun müslümanlığa katılma seremonisi derken olaylar 3 ayrı iklimde bitmiş oldu.
Bu açıdan çok yorucu buldum, popülist kısımlar elbet var. Çünkü Endonedya'daki kitle bu filmdeki kitleden çok farklı.
Filmin alt kısmında verilen mesaj bir yerlerde nokta atışı yapmış ama konu çok daha farklı noktalarda dağılmış gibi görünüyor.
Neyse güzel ve zevkli iki saat ardında üç film izlemiş gibi oldum. Bir de şunu farkettim o dönemli dvd kalitesi nasıl şimdi nasıl gerçekten hayret ediyor insan. Teknoloji çok ilerlemiş. Çoook!
Bugün sonunda izlediğim Endonezya filmi Ayat Ayat Cinta yani Aşk Ayetleri (Sevgi Ayetleri) çok farklı bir endonezya dünyası çizmiş bize.
Uzun süredir büyük dostluklar kurduğum Endonezyalı arkadaşlarıma bu filmi izlediğimden bahsettiğimde şununlar karşılaştım. Bazı kesimlre bu filmi yerlere göklere koyamazken (Titanic gibi), bir kısmı ise çok popülist olduğunu söyledi.
Öncelikle filmin başında yabancı kızlara yapılan aşırı tepkiyi engelleyen bir öğrenci olan ana karakterimiz aslında 11 Eylül sonrası yaşanan gelişmelere bir cevap vermiş. Fakat daha sonra konu büyün kızların dünyasında sevilen bir erkek modeli haline gelen karakterimizin hapise düşmesine falan ilerlemiş.
Oradaki Hz. Yusuf göndermelerinin çok ayrı bir film ortaya çıkardığını söyleyebilirim. Hapisten kurtulan karakter için sanki filmin içinde ikinci bir film varmış gibi olmuş.
Burada bitmedi filmin içine bir film daha koyup iki aşkın arasında kalan ve ikinci eş olarak alan karakterimiz olayı çok daha farklı moda almış gibi göründü gözüme. Sonra onun vefatı olsun müslümanlığa katılma seremonisi derken olaylar 3 ayrı iklimde bitmiş oldu.
Bu açıdan çok yorucu buldum, popülist kısımlar elbet var. Çünkü Endonedya'daki kitle bu filmdeki kitleden çok farklı.
Filmin alt kısmında verilen mesaj bir yerlerde nokta atışı yapmış ama konu çok daha farklı noktalarda dağılmış gibi görünüyor.
Neyse güzel ve zevkli iki saat ardında üç film izlemiş gibi oldum. Bir de şunu farkettim o dönemli dvd kalitesi nasıl şimdi nasıl gerçekten hayret ediyor insan. Teknoloji çok ilerlemiş. Çoook!